23 Ağustos 2014 Cumartesi

Sevgilim,

Yapma dediğin ne varsa yaptığım için pişman olabilirim. Sen saçını boyatma derken, belki beni doğal beğeniyordun ama, ama ben bana dönmeyeceğine emin olduğum gün gittim saçımı boyattım. Bu belki de, benden önce ve sonra hayatına giren kızların boyalı saçlı olmasındandı. Bilemiyorum. Bilinçaltıma sormak lazım.

Sen beni taşıyabilecek kadar ağırken, 82 kilolara düşüp sınav döneminde 88 olduğun için üzülürken ben senden sonra 8 kilo aldım. Ve ayrılalı çokça olmasına rağmen,sadece 4ünü verebildim.

Ben kaşları ince kızları sevmem derken, yine benden önce ve sonrasının ince kaşlarını görüp, seyrek olan kaşlarımı daha da incelttim. Şimdi telafisi saadece, kalıcı makyajla mümkün. O yapaylığı da yapıyorum merak ediyorsan.

Bunlar inat mıydı, farkındalık yaratmak mıydı bilmiyorum. Bildiğim tek şey bu blogu olur da bir gün yakalarsan, nette salak saçma şeylere vakit ayırmayı seversin bilirim benim olduğuma emin olacaksın.

Olur da okursan, ve bana hayatında biri varken söylediğin şeyler hala hafızamda.Sen unutmuşsundur, ama hatırlatırım. Bilirsin, iğnelemeyi pek severim. Ve emin ol bana tekrar aynı muhabbeti yapmaya devam edersen, kıçına tekmeyi basıcam. Ve yeni hayatım o zaaman başlıcak. Şimdilik sadece nefretle özlendin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder